2014-2015 eğitim-öğretim yılının 1.dönemi bugün sona erdi. Geleceğimizin teminatı öğrencilerimiz birinci dönemde yaptıkları çalışmaların karşılığında karnelerini aldılar. Gayretli olanlar başarılı oldu, yeterli çalışmayı yapmayanlar ise başarısız oldu. 15 günlük tatilde dinlenme yanında eksiklerini telafi etmek için öğrencilerimizin bir program dahilinde zamanı en iyi şekilde değerlendirmeleri gerekmektedir. Velilerimizin de öğrencilerimizin eksiklerini tamamlama ve moral motivasyonlarını artırma noktasında katkı sağlamaları gerekmektedir. Özellikle zayıfları olan öğrencilerimize sevgi ve şefkat göstererek eksiklerini telafi etme noktasında katkı sağlamak çok önemlidir.

 

      Diğer taraftan bu dönem eğitim-öğretim açısından ne yazık ki kayıplarla geçmiştir. Okul ve kurum müdür- müdür yardımcıları tam bir katliama tabi tutulmuştur. İdarecilerin başarılarına ve liyakatlerine göre değil yandaşlıklarına, duruşlarına göre değerlendirme yapıldığı ve başarılarıyla eğitim camiasında söz sahibi olan idarecilerin tasfiye edildiği bir süreç yaşanmıştır. İdare mahkemesinde açtığımız davaları bir bir kazandık. Davalarla ilgili sonuçların uygulanmasını bekliyoruz. Ancak bu arada yeniden değerlendirme süreci başlatıldı: Umarım ki bu defa ilçe milli eğitim müdürlükleri aynı hatalara düşüp haksız ve hukuksuz olarak eledikleri müdürlere yine aynı haksızlıkları yapmazlar. Zira mahkemeye eledikleri müdürlerle ilgili iki defa talepte bulunulmasına rağmen belge sunamayanlar aynı tarafkirliği yaptıkları taktirde Türk Eğitim-Sen olarak suç duyurusu başta olmak üzere tazminat yolu da açık olan bir mücadeleyi başlatacağımızın altını çiziyorum. Umarım aynı hata tekrarlanmaz ve hakları yenilen arkadaşlarımızın itibarları itibarsızlaştırmaya çalışanlar tarafından geri iade edilir.

 

     Değerli Eğitim Çalışanları, Kıymetli Basın Mensupları,

 

     Ülkemiz çok yoğun sıkıntıların ve cenderenin ortasında büyük ve tarihi bir kıskaçla karşı karşıya. Ne yazık ki yaşanılan sıkıntılar milletimiz tarafından bir film gibi izlenmekte. Ülkemizi bölmeye yeltenenler adeta Kobani ve Cizre örneklemeleriyle tatbikat yapıyorlar. Şunu net bir şekilde ifade etmekte fayda görüyorum: Bedelini kanla ödediğimiz ülkemizin zarar görmesine asla ama asla müsaade etmeyiz. Atalarımızın bizlere emanet ettiği bu güzel vatanı üç beş çapulcunun fink atacağı bir meydana çevirttirmeyiz. Yapılanları sabırla takip ettiğimizin bilinmesinin istiyoruz. Demokrasi havariliyle Türklüğün itibarsızlaştırılmasını da görmezden gelemeyiz. Çünkü emanetin kıymetini biliyoruz, ihanetin hesabını sormak da boynumuzun borcudur.

 

     Eğitim çalışanları mutsuz. Gerek ülkemizin içinde bulunduğu süreçten gerekse ekonomik ve sosyal kıyımdan rahatsız. 24 Kasım tarihinde yaptığımız anket çalışması göstermiştir ki eğitim çalışanları huzurlu değil. Hükümetle masaya oturan Memnun-Sen’in gayretleriyle enflasyon altında maaş artışlarına mahkum edilen eğitim çalışanları masada kendisini satanlara bunun hesabını mutlaka soracaktır. 15 Ocak’ta bordrolarımızı yakarak gösterdiğimiz tepkimiz % 12 kaybımız için ek zam talebimizi sürekli olarak hatırlatacağımızın bir göstergesidir. Bu talebimizi bundan önce olduğu gibi bundan sonra da gündemde tutacağımızın bilinmesini istiyoruz.

 

    Bu vesileyle 19. Milli Eğitim Şurası’nda karar altına aldırdığımız 3600 ek gösterge, dört yıla bir yıl yıpranma, branş öğretmenleri gibi sınıf öğretmenlerinin de 15 saat maaş karşılığı alması için mücadelemiz sürecektir. Bu doğrultuda nöbet hizmetimiz için ücret talebimizin yerinle getirilmesi noktasında ikinci dönemin ilk haftasından başlayarak her ayın ilk haftası nöbet tutmama eylemi başlatıyoruz. Genel merkezimizin aldığı karar metni ve okullara verilecek dilekçe internet sitemizde mevcuttur. En yüksek katılımı sağlayarak emeğimizin karşılığını alma yolunda sonuna kadar mücadelemiz sürecektir.

 

    Değerli Eğitim Çalışanları, Kıymetli Basın Mensupları,

 

    2014-2015 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemi tüm eğitim çalışanları açısından çok önemlidir. Zira 15 Mayıs 2015’te üye sayısı fazla olan sendika 2016-2017 pazarlığı için hükümetle masaya oturacak. Bizim eğitim çalışanlarından talebimiz bugünkü sıkıntıları yaşamamızın müsebbibi olanlara hesap sorulması ve masaya memurların gerçek temsilcisi Türk Eğitim-Sen’in oturmasıdır. Omuzlarımızdaki yükten kurtulmak ve hakkımızı almak, emeğimize sahip çıkmak için tüm eğitim çalışanlarından destek istiyoruz. Unutmayalım ki çare sizsisiniz. Bu duygularla 2014-2015 eğitim-öğretim yılının  dönem arasında yorgunluk ve sıkıntılarımızdan kurtularak ikinci dönemde sorunlarımızın çözüldüğü bir dönem geçirmeyi temenni ediyor; kamuoyuna saygı ve sevgilerimizi sunuyorum.23.01.2015