Gerald Breatnach, Google'ın Strategic Insights ekibinde yönetici olarak çalışıyor. Zeynep İyigün ise Think with Google'ın Türkiye'deki içeriklerinden sorumlu baş editör.
Fiyatlar dünya genelinde hızla artıyor. Öyle ki, enflasyon en son böyle yüksek seviyelere ulaştığında, şu an çalışan pazarlamacıların çoğu daha çocuktu.
Enflasyon özellikle Türkiye'de işletmeler ve tüketiciler açısından büyük bir sorun. Resmi verilere göre enflasyon oranı bu yaz %78'i aşarak son 24 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Aynı zamanda, tüketici güveninde düşüş ve fiyat avantajı arama davranışları gözlemliyoruz. Tüketiciler, harcama yapmadan önce araştırma yapıyor. Bu da, yıldan yıla karşılaştırmalarda “buy 1 get 1” ("1 alana 1 bedava") ifadesine yönelik arama ilgisinde %30'luk bir artışa neden oluyor. Aynı dönemde, “loyalty program” ("sadakat programı") ifadesine yönelik arama ilgisinde de %45'lik bir sıçrama gözlemledik.
Yüksek enflasyonun etkili olduğu günümüz dünyasında pazarlamacılar, bu çalkantılı ortamda markalarına güvenli bir rota çizmek ve hızla değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak akıllı çözümler bulmak gibi zorluklarla karşı karşıya.
Sıkıntılı dönemlerde pazarlama harcamalarına devam edildiğinde, bu yatırımın karşılığının ekonominin toparlanmasından sonra alındığında dair somut kanıtlara sahibiz. Ancak kısa vadeye baktığımızda işletmeler; duruma adapte olma, verimliliği teşvik etme ve satışları sürdürme konusunda baskı altında.
Aralarında pazarlamacılar, profesörler ve hatta bir restoranın şefinin de bulunduğu sektör uzmanlarıyla görüşerek içinde bulunduğumuz enflasyonist dönemde doğru rotayı bulabilmek için işletmelerin ve markaların neler yaptığını öğrendik.
Verdikleri yanıtları sizin için derledik:
Uzun vadede verimliliği artırmaya odaklanın
Enflasyondan kaçınmanın akıllara gelen ilk yolu maalesef mümkün mertebe yüklenilen masrafları maliyete yansıtmak. Bu tabii ki tüketici nezdinde iyi karşılanan bir seçenek değil ancak iş dünyasının da gerçeği bu.
Türkiye’de 2001 krizinde de benzer stratejileri gördük; pazardaki hakim markalar ya bu maliyet artışını gerçekleştiriyor ya da alt gelir gruplarına yönelik daha düşük fiyatlı alt ürün gruplarını oluşturuyor.
Yorum Yazın