Ak Parti Altınordu Belediye Başkan Aday Adayı Aşkın Tören, “Kaderini kaderime bağladığım, altyapısı çok güçlü gerekçelere bağlı bu sözlerle,insanımızı, şehrimizi, geleceğini birbirine bağlamak istiyoruz” dedi.

 

Ordu’yu çağdaş modern, 100 yılı planlanan bir belediyecilikle tanıştırmak istediğini söyleyen Tören, “Ben Ordu’nun Türkiye’de kent stratejisi anlamında aktif iş gücü belgesi stratejisi olan bir kent olması yönünde çok ciddi, güçlü bir adım atmak istiyorum. Klasik belediyeciliğin izdüşümü olan bir kent paranoyasından, buhranından bu şehri kurtarmak zorundayız. Yüzyıl sonra dönemin aşık paşaları, entelektüelleri, münevverleri olarak karşımda gördüğüm hocalarım, bu şehirle ilgili, mimarisi, estetiği, soysal kimlikle ilgili ne yazacaklar çok merak ediyorum. Yani kısır bir süreçten edebi anlamda, sanatsal anlamda, kent tasarımı anlamında hakikaten resesyon yaşadığımız bir çağa şahitlik ediyoruz. Bu manada da  arık şehrin kanaat önderleri,  şehrin geleceğine yön verecek aktörlerin bir araya gelmesi gerekiyor” diye konuştu.

  

  

“Ben 2051’e bir mektup yazmak istiyorum” diyen Tören, “ 2051’e yazdığım mektup, bu kuşağın 2051’ e bir vaadi olsun istiyorum. Kenti dönüştürmek istiyoruz. Değişimin hakikaten burada bir siyasal kimlik, bir hukuksal değişimden ziyade bir kurumsal bakış açısının, kent değerleri açısından bir dönüşümün bir yenileşmenin, bir paradigma değişikliğinin artık bu şehirde konuşulması, kent inovasyononun tartışılması gerekiyor. Yenilikçi rekabetçi, artık Samsun ve Trabzon’un arasına sıkışmayan vizyonu dünya kenti olan, hayalimde Altınordu’yla alakalı bir butik kent hayalimiz var. Evet biz turizmi kentin ideali, sivil, ekonomik, entelektüel bütün akımları bunu konuşuyor. Doğrudur ancak benim Altınordu için konuşmam gereken turizmle ilgili en önemli kavra kent turizmidir. Kent turizmi anlamında kitle turizmini, kitle turizminin dışında da alternaif turizmle alakalı bugün bir stratejik plan, bu konuya da katkı veren bir gönüllü olacak” diye konuştu.

  

 

Şehri yorgun bir görüntüden kurtarmak istediğini belirten Tören, “STK’lar, Kamu Kurumları, yerel idareler, sivil inisiyatifler mutlak suretle bir çalışmayla bu işi temel bir strateji belgesine dönüştürmek zorunda. Bugün şehirle alakalı statik ömrünü yitirmiş, dokusu, ruhu itibariyle banal, hakikaten mesaj vermeyen, kirli yorgun, şişman, daralmış, bunalmış bu şehir siluetini değiştirmekle ilgili çağcıl bir sorumluluğumuzun olduğunu düşünüyorum.  Şehirde özgünlük yok. Bu aslında sadece Karadeniz ‘de Ordu’muzla ilgili bir şey değil. Maalesef bu Türkiye'deki genel karakteristik yapı. Kaderimi kaderine bağladığım bu şehrin özgün, bir marka şehir haline dönüştürülmek üzere biz el birliğiyle, gönül birliğiyle mutlaka, bu şehri dönüştürmek zorundayız. İnsanı dönüştürmek için bu şehri geleceğe taşınmaması gereken her alanıyla ilgili mücadele etmek zorundayız”  şeklinde konuştu.