Ordu’nun tarım, hayvancılık ve turizm açısından zengin doğal kaynakları, son dönemde artan madencilik faaliyetleriyle tehdit altına girmiş durumda. Özellikle Perşembe Yaylası’nda yürütülen madencilik çalışmalarına karşı halkın tepkisi giderek büyüyor. Ancak, bu tepkilere rağmen yerel yönetimlerin ve yetkililerin halkın görüşlerini dikkate almadan kararlar alması, bölge insanı tarafından derin bir endişe ve hayal kırıklığıyla karşılanıyor.

Ordu’nun Yeşil Mirası Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya

Ordu, tarımsal üretim, hayvancılık ve doğal güzellikleriyle sadece bölge için değil, Türkiye’nin geneli için de önemli bir yere sahiptir. Fındık üretimi, yaylaları, yayla turizmi ve geniş yeşil alanlarıyla hem ekonomik hem de kültürel anlamda büyük bir değer taşıyan bu topraklar, ne yazık ki madencilik faaliyetleri yüzünden büyük bir tehdit altında. Ordu’nun bu yeşil mirasını korumak, sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de en önemli sorumluluğu olmalıdır.

Halkın Görüşü Yok Sayılıyor

Madencilik faaliyetleri gibi geniş çaplı projeler, bölgedeki ekosistemi ve tarımsal alanları yok etme riski taşırken, Ordu halkının bu konudaki endişeleri göz ardı ediliyor. Halkın sesine kulak verilmeden alınan bu kararlar, insanların yaşam alanlarına yapılan müdahaleler olarak algılanıyor ve büyük bir güvensizliğe yol açıyor. Ordu halkı, bölgede yapılan maden aramalarına ve bu tür projelere karşı olduklarını defalarca dile getirmiş olsa da, yetkililer bu sesleri dikkate almamaktadır.

Doğal Zenginliklerimiz Yok Olmadan Tedbir Alınmalı

Madencilik faaliyetleri, tarım arazilerini, su kaynaklarını ve doğal güzellikleri yok etme riski taşırken, bu süreçte halkın fikirlerinin alınmaması ve onların yaşam alanlarına zarar verecek adımların atılması kabul edilemez. Ordu halkının haklı taleplerine ve doğanın korunmasına yönelik daha duyarlı bir yaklaşım sergilenmeli, bu süreçte şeffaf ve halkın katılımıyla yürütülen karar alma mekanizmaları devreye sokulmalıdır.

Doğal kaynaklarımızın, tarım ve turizm potansiyelimizin yok olmasını önlemek ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmak hepimizin sorumluluğudur. Ordu’nun güzelliklerini ve halkın yaşam alanlarını korumak adına alınan kararlarda daha fazla halk katılımı sağlanmalı ve halkın sesine kulak verilmelidir.